MİMARLIĞIN ÖYKÜSÜ

ORANTI

   Zihin örüntülerde matematiksel ve geometrik ilişkiler ya da orantılar bulmaya  çalışır.Eskilerin insan biçiminin tanrıların biçimine dayandığına inandıkları için, evrensel ve tanrısal geometrik ve orantılı ilişkilerin insan bedeninin orantılarında da gözlemlenebileceğine inanıyorlardı. Vitruvius, göbeği merkez alarak, insan bedeninin uzantılarının, geometrik şekillerin en temeli ve ideali olan bir kare ve bir dairenin kenarlarında yer alışını betimler.
  Belki Yunan mimarlığı ve tasarımıyla ve bir bütün olarak Klasik mimarlıkla en çok ilişkilendirilen orantı sistemi, Altın Kesit ya da Altın  Oran denilen sistemdir.Genel olarak iki eşit olmayan parçanın ilişkisi olarak betimlenen bu orantılamada, küçük parçanın büyük parçaya oranı büyük parçanın bütüne oranını eşit olmalıdır.
 Leonardo Fibonacci tarafından betimlenen bir sayı dizisine dayalı oranın sisteminde de görülür.Sayı dizisi birle başlar, bir kendiyle toplandıktan sonra serideki sonrali sayı kendisinden önceki iki sayının toplamıyla elde edilir.Sayı ne kadar büyükse altın kesite o kadar yaklaşır.Mimar Le Corbusier, fibonacci dizisine dayanarak 1930'un sonlarında Modüler diye adlandırdığı bir orantı sistemi geliştirdi.  Le Corbusier, yirminci yüzyıl mimarları arasında, hem duvarların ve strüktüel taşıyıcıların yerleştirilme düzenlerinde hem de dış duvarlardaki kapıların ve pencelerin boyutlarının belirlenmesi ve yerleştirilmesinde orantı sistemlerini en sık kullanan mimardı.

ÖLÇEK

  Mimarlık görsel sanatların en büyüğü ve en kapsamlısıdır.Bir yapının boyutunu  belirlerken karşılaştırma ölçümüz kendi boyumuzdur. Ortalama insan boyutuna göre bir yapının büyüklüğüne onun ölçeği denir. Çoğu durumda yapıda büyüklüğüne ilişkin birçok ipucu,pencereler, kapılar, basamaklar bulunur ama bütün bunlar da ölçek duygumuzu çarpıtacak şekilde genişletilebilir.
  Bazı durumlarda ölçeği tahmin oyunu zevkli olurken modern kent görünümünde sürekli olarak yinelendiğinde ölçeği belirlemeye çalışmak gittikçe belirsizleşir.

Yorumlar